TÜYAP Kitap Fuarı 27'inci kez kapılarını kitapseverlere açtı. ‘1968: 40 Yıl Önce, 40 Yıl Sonra’ temalı fuarda 282 kültür etkinliğinde 750 yazar okurlarıyla bir araya gelecek
TÜYAP ve Türkiye Yayıncılar Birliği tarafından düzenlenen, 27. TÜYAP Kitap Fuarı dün Kültür Bakanı Ertuğrul Günay tarafından açıldı. Bu yılki teması ‘1968: 40 Yıl Önce, 40 Yıl Sonra’ olarak belirlenen TÜYAP Kitap Fuarı’nın açılış töreni TÜYAP Genel Koordinatörü Deniz Kavukçuoğlu’nun konuşmasıyla başladı. Kavukçuoğlu, fuarın bu sene Cumhuriyet’in kuruluşunun 85. yılına denk geldiğini, ancak içinde özgürlüğü ve demokrasiyi barındırmayan bir cumhuriyetin cumhuriyet sayılamayacağını belirtti. Kavukçuoğlu, Cumhuriyet’in 100. yılında, internete erişimin mahkeme kararlarıyla engellenmesi, sokakta gazete satan gençlerin işkencede öldürülmesi gibi olayların yaşanmayacağını umduğunu söyledi.
Tarık Ali de konukKavukçuoğlu, bugünün gençlerinin 1968’in gençlerinden öğrenecek çok şeyi olduğunu da belirtti ve Fuar’a çeşitli ülkelerden, aralarında 1968’in tanıklarından Tarık Ali ve Mark Kurlansky’nin de bulunduğu 17 yabancı konuk geldiğini vurguladı.
Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Çetin Tüzüner ise konuşmasında, yayıncıların, bir ülkenin entelektüel sermayesini kitlelere ulaştırma işini üstlendiğini belirtti. Ancak her geçen gün kitapçı dükkanlarının kapandığını, yayıncı ve dağıtımcı ilişkilerinin bozulduğunu, protestolu senetlerin arttığını belirten Tüzüner, ülke yayıncılığının sorunları arasında korsan yayıncılık, ifade ve düşünce özgürlüğü meselelerini saydı ve 1951 tarihli Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun da yeni bir kanunla değiştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Onur sanatçısı Mehmet Aksoy TÜYAP Kitap Fuarları Danışma Kurulu Başkanı Doğan Hızlan da “Fuarı ilk günden beri izleyen biri olarak Fuar alanındaki her santimetrekare artışı beni mutlu eder” dedi. Günlük dertler arasında insanların yeni çıkan kitapları izleyecek fırsat bulamadığını söyleyen Hızlan, Fuar’ın ise okurlara geniş bir seçim yapma özgürlüğü sunduğunu belirtti.
Fuarın bu seneki Onur Sanatçısı heykeltraş Mehmet Aksoy da laflardan çok taşlarla uğraşmaya alışık bir insan olduğunu belirterek başladığı konuşmasında, sanatçılar için takdir edilmenin önemli bir duygu olduğunu, ancak Türkiye’nin hâlâ heykel kültürü açısından geri bir ülke olduğunu vurguladı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder